Emilebilir sütürler zamanla bozulan ve gerilme mukavemetlerini kaybeden cerrahi sütürler grubunun içine girmektedir. Emilebilir sütürler iç dokularda ve iyileşme sürecindeki doku yakınlaştırmalarında kullanılır. Neme karşı duyarlılık ve güçlü mukavemet ile değerlendirilebilir. Emilebilir sütürlerin erime oranı ile kütle kaybı ve gerilme mukavemetini koruması olmak üzere canlı doku içindeki davranışını belirleyen iki özellik mevcuttur. Emilebilir sütürlerin gerilme mukavemetlerinin kaybına bağlı olarak gerçekleşen emilimden sonra, sütürler bir süre doku içinde kalarak tamamen yok olmaz. Sütür kalitesine ve yapısına göre bu emilim süresi değişiklik göstermektedir.
Monofilament ve multifilament olmak üzere bazı özellikler için farklılığa neden olan sütür yapıları vardır. Monofilament sütürler, doku geçişi/penetrasyonu sırasında minimum doku travması oluşturarak monofilament yapısı sayesinde vücut içerisinde enfeksiyon oluşumunu minimize eder. Yüksek düğüm güvenliğine sahip olan multifilament sütürlerin ise örgü yapısı mukavemeti arttırmaktadır.
Sentetik emilebilir sütürler akciğer ya da böbrekten salgılanan doku sıvıları tarafından hidrolize edilir. Moleküllerin bir kısmını kırmak için su kullanılan bir organik kimyasal reaksiyon olan hidroliz işlemi aynı zamanda enzimatik etkiye göre daha az doku reaksiyonuna sebep olmaktadır.
Sentetik emilebilir cerrahi sütürler içerdikleri malzemelere göre farklı çeşitlerde bulunmaktadır:
PGA (Poliglikolik Asit)
Geçerli ilk sentetik emilebilir sütür özelliği taşıyan bu cerrahi sütür, 1970 yılında piyasaya sürülen glikolik asitin (hidroksi asetik asit) bir homo-polimeridir. Emilebilir ve multifilament olan PGA yapılı sentetik sütürlerin örgü yapısı için kaplama olarak Kalsiyum Stearat ve Polikaprolakton karışımı kullanılmaktadır.
PGAR (Poliglikolik Asit Rapid) – Degraded PGA
Kaplama sütür yapısına sahip olan PGAR emilebilir sütürlerin kaplama malzemesini Kalsiyum Stearat ve Polikaprolakton karışımı oluşturmaktadır. Aşırı doku tahrişine sebep olmayan bir yapıya sahiptir. Böylelikle güvenli bir kullanım sağlar.
PGLA (Poli(glikolid (90%)- ko -laktid(10%))
Bu yapıdaki cerrahi sütürler 90% Poliglikolik Asit ve 10% L- Laktik Asitten sentezlenen bir kopolimerden oluşan ve yara iyileşmesi sırasında gerekli olan gerilme mukavemetini sağlayarak doku tahrişine neden olmaz. Antijen ve pirojen olmayan bu emilebilir sütürlerin kaplama malzemesi Kalsiyum Stearat, Poliglikolik Asit (30%) –L- Laktik Asit (70%) karışımıdır.
PGLAR (Poli(glikolid (90%)- ko -laktid(10%)) Rapid – Degraded PGLA
Sentetik yapıya sahip olan steril emilebilir sütürün, emilimi sırasında sadece hafif doku reaksiyonu ortaya çıkar. Örgülü sütürlerin kaplama maddesi ile kaplanan bu sütürün kaplama malzemesi Kalsiyum Stearat, Poliglikolik Asit (30%) –L- Laktik Asit (70%) karışımıdır. Aşırı doku tahrişine neden olmayan yapısı antijen ve pirojen değildir.
PGCL (Poli(glikolid(75%)- ko –kaprolakton (25%))
Sentetik yapıdaki PGCL yapılı cerrahi sütürler, doku tahrişine sebep olmadan emilim sırasında minimum doku reaksiyonu verir. Emilebilir PGCL yapılı sütürler 75% Poliglikolik Asit ve 25% Kaprolakton’dan sentezlenen bir kopolimerden oluşmaktadır.
PDO (Polidioksanon)
PDO yapılı bu emilebilir sütürler diğer emilebilir sütürlere göre yaranın daha uzun süre kapatılması amacıyla steril olarak üretilen cerrahi sütürlerdir. Arttırılmış gerilme mukavemetine biyolojik bir ortamda sahip olan bu pürüzsüz yapılı sütürler dikişi kolaylaştırarak doku zedelenme olasılığını azaltır ve çok az reaksiyon verir.